Dijitalannee

Dijitalannee'nin Annelik Günlüğü ve Paylaşımları

27 Aralık 2017 Çarşamba

Nerelerdeydim, bunalımdaydım!

Herkese merhaba,

Epey oldu buralara uğramayalı.

Yazlıktan dönüp ayaklanan bebeyle evde tek kalınca, aşırı koruma içgüdüsü, evdeki küçük kazalar, kendine vakit ayıramama, sürekli kucağımda bir bebeyle yaşama süreci beni biraz dipsiz kuyulara sürükledi. Tam da bu dönemde hiç bir şeyin okuduklarım gibi olmadığını ve okuduklarımı uygulamaya çalıştıkça delirdiğimi farkettim ki bu farkındalık biraz sancılı bir süreç oldu.

Hiç bilmediğin bir şeyle karşı karşıyasın, kolun-bacağın gibi kesip atamayacağın bir canlı ile yaşamaya başlıyorsun, dinlediklerin sana yardımcı olmuyor çünkü okudukların çok başka, başlıyor iç çatışmalar ve başkalarına çatmalar. Kaçsan kaçamıyorsun, kalsan kalamıyorsun yani. Açık ara hayatımın en zor dönemiydi; ne aşk acısı, ne sınav stresi ne çalışma hayatının zorlukları hiç biri bu kadar çaresiz, yalnız ve ne yapacağını bilmez hissettirmedi bana. Mükemmel anne olmaya çalışırken, takıveriyorsun yani huniyi.

Evde duramaz oldum bebeyle, akşamdan çantayı hazırlayıp sabah hava aydınlandığı gibi atıyordum kendimi sokağa. Meğer tam bu dönemin kurtarıcısı çitler, yürüteç ve biraz kendini rahat bırakmakmış, düşebilir, kalkabilir; o an ne yapacağını bilmen yeterli, acıkırsa durmaz zaten ağlar, her gün biraz daha değişiyor dün böyle değildi diye yeme kendi kafanın etini, yürüteç kötü diyenleri bırak, çite hapsetme diyenleri duyma, herkesin anneliği, bildiği, öğrendiği kendine. Annelik işi işte öğrenme hali, yaşamadan bilemiyorsun maalesef.

Mesela bizimki dışarda ya da başka bir evde uyumadığında deliriyordum, gerginliğimi herkese yansıtıyordum, evet ortamı yadırgıyor olabilir, evet o an uyumak istemiyor olabilir ama gözleri kapanıyor, esnemekten ağzı ayrılıyor neden neden neden uyumuyor; artık biliyorum ki evde kendi yatağı hariç bir yerde uyumuyor, kendi evinde başkaları varken de uyumuyor, ikimiz mutlu aşk yuvamızda kendi düzenimizde olalım da uyusun istiyor. Bıraktım artık dışarıda uyusun diye uğraşmıyorum, uyumadı diye delirmiyorum, uyumazsa uyumasın kendi tercihi. Evet uyku hala en büyük sorunumuz, müthiş bir uykuya direnç durumu var sebebini anlamadığım ama bir yerden sonra dayanamıyor zaten, o bir yere kadar delirmemeyi başarırsam kazanan ben oluyorum.

Peki nasıl çıktım bu buhrandan? Evi artık ona göre düzenledim, ortalıkta ne varsa kaldırdım, sadece ana mobilyalar kaldı, oyuncakları çitin içinde ve uykusu yok karnı tok ise orada biliyor ki oyun oynayarak vakit geçirebilir ben de o sırada kendi işlerimi hallediyorum. Etraftaki eşyaları kaldırıp kaldrımamak size kalmış, Efe meraklı bir bebek, her şeyi ellemek, dokunmak istiyor, detaycı bir de en küçük şeyleri bile görüp isteyebiliyor, hayır diyip inatlaşmak yerine ben bu yolu seçtim.
Büyüyor tabi bir de, acıktığını belli ediyor artık, uykusu geldiğinde huysuzlanıyor, bir şey istediğinde gösteriyor, oyun oynadığımızda mutlu oluyor, evde bir şey vardı artık biri var diyorum, bu iletişimde olma hali bana iyi geldi, artık sadece karnını doyur, bezini değiştir, oyna, uyut değil; kendi kendime konuşmuyorum artık evin içinde, tepkiler veren biriyle konuşuyorum; 1 yaş çok güzel gelsenize.


0 yorum:

Yorum Gönder

© Dijitalannee , AllRightsReserved.

Designed by ScreenWritersArena