En zoru da insanın kendini anlatmasıdır ya... İş görüşmelerinde sorarlar; 'kendinizden biraz bahseder misiniz?', 'kendinizi nasıl anlatırsınız?', 'üç güçlü üç gelişime açık yönünüz nedir?', ve evet ben tam da masanın bu soruyu soran tarafındaydım bir süre. Üniversiteden mezun olduğum yıl, insanları gözlemlemeyi, analiz etmeyi sevdiğimi keşfedip okuduğum bölümün tam aksine rakamlarla değil insanlarla çalışmak istediğime karar verdim ve İnsan Kaynakları alanında staj yapmaya başladım, stajın sonrası danışmanlık sonrası ise o herkesin hayalini kurduğu dev kurumsal firmalardan birinde çalışma imkanı... Kurumsal dünya için fazlaca Y Kuşağından bir çalışandım, bu nedenle bu maceram çok da uzun sürmedi.
Daha detaylı kendimden bahsetmem gerekirse, 1990 İstanbul doğumluyum, 2014 yılında lise aşkımla evlendim, 2016'yı 2017'ye bağlayan gece de Efe aramıza katıldı. Şimdi hayatıma en güzel unvan olan annelik ile devam ediyorum. Dijital çağın bize sunduğu internet, sosyal medya, her an her bilgiye anında ulaşım imkanı ile araştırmacı ve uygulamacı kimliğimin hamileliğimde ne kadar çok işime yaradığını farkettim, belli ki anneliğimde bu yönde olacaktı, zaten neden olmasındı ki? Evet annelik doğaçlamadır, evet içseldir ama başkalarının deneyimlerini, fikirlerini, önerilerini harmanlayıp kendini geliştirmekten de zarar gelmezdi.
Hangimiz google'a 'hastane çantama ne koymalıyım?', 'şık lohusa gecelikleri', 'bebeğim neden uyumuyor', 'bebeğim emmek istemiyor', gibi sorular sormadık ki?
İşte bu blogun amacı bu soruları birbirimize soralım; tecrübelerimizden, araştırdıklarımızdan, öğrendiklerimizden, yani birbirimizden faydalanalım. Hem de ben oğluma yıllar sonra okuyabileceği dijital bir günlük bırakayım.
Benim annelik günlüğüme hoşgeldiniz.
Keyifli okumalar dilerim.
- Dijitalannee -
0 yorum:
Yorum Gönder