Başlıkta her ne kadar 0-4 ay olarak belirtmiş olsam da ilk 40 gün sadece emzir-gaz çıkart-uyut şeklinde geçiyor. Efe kış bebesi olduğundan sadece aşı ve doktor kontrolleri için dışarı çıkabildik biz, ama baharda ya da yazın doğum yaptıysanız, 40'ın çıkması söylemini bir kenara bırakın, dışarı çıkın, hem kendiniz yürüyüş yapın, kendinize vakit ayırın, hem de bebeğinizi dış dünya ile erkenden tanıştırın, aynı zamanda birlikte keyifli vakit de geçirmiş olursunuz. Buna ek olarak bebeğinizi her fırsatta sevgiyle sarabilir, onu çok sevdiğinizi söyleyebilirsiniz. Daha çok uyuyabilir böylece dinlenmiş, güler yüzlü mutlu bir anne olabilirsiniz. Bilinçli anne olma yolunda hep daha iyisini yapabilmek için elinizdeki akıllı telefonu araştırmalar yapmak için kullanabilirsiniz, çünkü gündüz uykuları azaldığında buna pek vaktiniz olmayabilir :)
Biz 40 günü geride bıraktıktan ve evdeki kalabalık dağıldık sonra, sabahları güne başladığımız saatlerdeki bez değiştirme seanslarımıza müzik ekledik. Bazen şarkılar söyleyerek bez değiştirdik, bazen youtube'dan şarkılar açtık. Bu seansı uzun tutup bir de sabah egzersizleri ekledik. Kolları, bacakları açma germe hareketleri yaptık, bunları yaparken eğlenmeyi unutmadık :) Gün içinde evi gezdik, Efe'ye hangi odada hangi eşyalarımız var anlattık, camdan baktık; kuşları, ağaçları, insanları, arabaları gösterdik. Akşam saatlerinde müzik eşliğinde Efe kucağımızdayken danslar ettik. Tüm bu etkinlikler arasında onunla sık sık sohbet ettik. Bunu bebek dilinde (atta gitmek, ay şen kaka mı baptın) değil de yetişkinler gibi yapmayı ihmal etmedik, çünkü dil gelişimi için böyle olması öneriliyor. Sohbetlerimize 2. ayda Efe'nin gülücükleri de eklendi tabi biz de daha çok sohbet ettik, biz sohbet ettikçe o tepkiler vermeye başladı. Ben genellikle onun çıkardığı sesleri taklit ettim, daha bi hoşuna gitti, daha çok tepki vermeye devam etti.
3. ayda oyun halımız oturma odasında ki yerini aldı, oyun halısına yatırdığımız zamanlarda çıngıraklı patikle (parmak kukla gibi kullanarak) ona oyunlar yaptık, çok hoşuna gitti. Görme-işitme yetisi geliştikçe bu oyunlar daha eğlenceli olmaya başladı. 3. ayın sonuna doğru ve devam eden süreçte her gün yüz üstü yatırdık, kafasını tutmasını gözlemledik, kolları üzerinde duruyor, kafasını tutabiliyordu, 4. ayın sonunda tek yöne dönmeye başladı. Şimdilerde ise zilli, renkli topunu uzağına koyuyoruz, bazen uzağa atıyoruz, gittiği yöne doğru bakıyor, takip ediyor, emeklemek için deliriyor :)Havaların ısınması, emzirme sıklığının azalması ve oyuncaklarına ilgisinin artması ile beraber dışarı çıkmaya da başladık (ben bu konuda başlarda baya zorlandım yalan yok). Atın kendinizi de bebeğinizi de çimlere, sahilde yürüyün, kahvaltıya gidin, arkadaşlarınızla buluşun. Bebeğinizi besleme ve bezini değiştirme konusunda bebek dostu mekanlar keşfedebilirsiniz. Açık alanlar içinse arabanız varsa her şey çok kolay, yoksa acıkma süresi ve kaka yapma sıklığı sizi sınırlayabilir. (yani ben her yerde altını açar, karnını doyururum demiyorsanız tabi)
Bu süreçte kullandığımız oyuncakları fikir olması adına paylaşıyorum (üzerlerine tık tık);
Çıngıraklı patik ve bileklik (bunun yerine kukla patikler de olur) : oyun halısında sohbetler sırasında dikkatini çekmek, taklitler yapmak ve keyifli vakit geçirmek için kullanıyoruz.
Renkli çıngıraklı top1 ve renkli çıngıraklı top2 : renklere ilgisinin artması, işitme yetisinin ilerlemesinden sonra, takip yeteneğini ölçme ve atma-tutma oyunları, emekleme ve ulaşma becerisi için genellikle yüz üstü yatırdığımızda kullanıyoruz ki ilerleyen zamanlarda da kullanacaktır.
Diş kaşıyıcı : Bizim kullandığımız bunun çilek modeli ama burada önemli olan Efe'nin tam kavrama becerisi gelişmeden dişlerinin kaşınmaya başlaması, neredeyse tüm diş kaşıyıcıların tutma yerleri maalesef oval geliyor ve erken dönem diş çıkaran bebeklerde kavrama sorunu olabiliyor biz de olduğu gibi. Bu diş kaşıyıcının tutma bölümünün düz oluşu çok işimize yaradı.
Gülen eşşek: Instastory'lerde sıkça paylaştığım, Efe'nin en sevdiği dert ortağı, yol arkadaşı gülen eşşek :) ayaklarında asılı olan boncuklu halka ve diş kaşıyıcısı gerçekten iş görür, oyuncağın ses çıkarır olması da bebek için oldukça dikkat çekici. Biz pusetine asılı kullanıyoruz ve arabada giderken onunla baya vakit geçiriyor, böylece biz de yolda zorlanmıyoruz. Bundan önce kullandığımız bir fil vardı ayakları iplerle sallanıyordu, Efe şuan her bulduğunu ağzına götürme döneminde olduğundan filin ayaklarını da ağzına götürüyordu ancak ayaklar kumaş ve tüylüydü. Yani asılı ve uzayan puset oyuncaklarının aşağıya sallanan bölümlerinde ne olduğuna dikkat etmek gerekiyor. (Bondigo'nun bu gülen eşşek serisinin diğer versiyonları da çok hoş)
Dişleme halkaları : Biz bu ürünü aslında puset oyuncaklarını uzatma amacı ile almıştık ancak kolay kavranabilir olması ve dişlik olarak kullanılması sebebiyle şuan Efe'nin en favorisi bu halkalar, çocuğumun tek derdi dişleri :(
Şimdilik böyle, zaten ben çılgınlar gibi oyuncak almaktan yana değilim, oyuncak alırken buna gerçekten ihtiyaç var mı, ne faydası olacak diye sorgulamak önemli, çünkü oyuncak dünyası ucu bucağı olmayan bir dünya. Büyüdüğü dönemlerde de oyuncak konusundaki fikrimin değişmeyeceğine inanıyorum ve baskılara yenilmeyeceğim ( bu da kendime not).
Sevgiler,
-Dijitalannee-
Dijitalannee'yi Instagram'da takip edin
0 yorum:
Yorum Gönder